Türkiye İran Araştırmaları Dergisi (TİAD) Sayı 3

Türkiye İran Araştırmaları Dergisi (TİAD) Sayı 3

15/01/2023

Yıl: 2023 / Sayı: 3

Makaleler

SIRÂTIMÜSTAKÎM MECMUASI’NDA (SEBİLÜ’R REŞAD) AFGANİSTAN VE AFGAN ALGISI (1909-1914)

Uğurcan Kaymaz, Araştırma Makalesi

II. Meşrutiyet Devri’nin (1908-1922) önemli yayın organlarından biri olan Sırâtımüstakîm Mecmuası’nda (Sebilü’r Reşad) siyasi, içtimai ve iktisadi birçok konu ele alınmıştır. Bu makalede, Afganistan ile ilgili ele alınan yazılarda, mecmuanın ve yazarların Afganistan ve Afganistanlılara bakış açısı konu edilmiştir. II. Abdülhamid Devri’nde (1876-1909) zirve dönemini yaşayan İslamcılık politikasının basın yayın organlarına da sirayet etmesi, ele alınan yazıların İslam ülkelerini konu edinmesine sebep olmuştur. İttihad-ı İslam’ın önemli temsilcilerinden olan Sırâtımüstakîm bu yazıların yer aldığı bir mecmua hâline gelmiştir. Uzun yıllardır Güney Asya’da, İngiliz-Rus mücadelesinin ortasında müstemleke bir devlet olarak ayakta kalmaya çalışan Afganistan, Sırâtımüstakîm’de Osmanlı aydınları tarafından ele alınarak o gün içerisinde bulundukları ahval çerçevesinde değerlendirilmiştir. Yazıların büyük çoğunluğunu Afganistan’ın siyasi hayatıyla alakalı konular oluştursa da Habibullah Han Devri’nde (1901-1919) kayda değer bir başarıya ulaşmaya başlayan modernleşme çabaları da önemli bir yer tutmaktadır. Siyasi konularda İslamcılık düşüncesiyle hareket eden yazarların, Afganistan’ı diğer İslam ülkeleriyle kıyaslamaya çalıştıkları, Afganistan'ı ve Afganlıları İslam birliğinin bir parçası olarak gördükleri ve Osmanlı ve Afganistan’ın yararına olacak hadiselere ilişkin bir beklenti içinde oldukları tespit edilmiştir. Bilhassa I. Dünya Savaşı’na (1914-1918) giden süreçte, Asya’da İngilizlere karşı yeni bir cephe olarak görülen Afganistan, her daim muhteşem bir gelişimin olduğu kardeş ülke olarak görülmüştür. Bu makalede Afganistan ve Afganistanlılar, mezkûr mecmuanın İslam Araştırmaları Merkezi dijital arşivinde bulunan nüshalarından ve mecmuanın kitap olarak basılmış transkripsiyon metninden istifade edilerek ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: Sırâtımüstakîm (Sebilü’r-Reşad), Afganistan, Afganlılar, Emir Habibullah Han, İttihad-ı İslam.

Sayfa: 1-25

İRAN TÜRKLERİNDE BAHARI MUŞTULAYAN BİR KÖY SEYİRLİK OYUNU: KÖSE-GELİN

Fazıl Özdamar, Araştırma Makalesi

Türkler geçmişten günümüze kadar güneş ve ay yılını esas alan çeşitli takvimler kullanmıştır. Bu takvimlerin seçimlerinde siyasi egemenlikler kadar, kabul edilen dinler de etkili olmuştur. Günümüzde İslamiyet’i kabul eden Türk topluluklarında dinî günlerde ve törenlerde Hicri takvim, diğer kültürel kutlamaların yapıldığı günlerde ise güneş yılını esas alan takvimler temel alınmıştır. Bu günlerin en bilineni Nevruz’dur. Oğuz Türkleri arasında bu gün dışında kutlanan Çille günleri de bu bağlamda düşünülebilir. 21 Aralık’ta kutlanan Büyük Çille’de olduğu gibi 29 Ocak günü kutlanan Küçük Çille’de de çeşitli uygulamalar vardır. Bunların en bilineni Köse-Gelin Oyunu’dur. İran’ın muhtelif bölgelerinde yaşayan Türkler arasında oynanan Köse-Gelin Oyunu’nda oyuncu sayıları farklılık arz etse de çoğunlukla oyun Köse, Gelin, Davulcu, Torbacı, Kara Köse ve Ak Köse adlı altı oyuncu tarafından icra edilmektedir. İncelemede kültürel bir aktarım olan bu oyunun nasıl, ne zaman ve hangi amaçla oynandığı ele alınmış aynı zamanda oyuncuların pragmatik bir ödül kazandığı bu oyunun icrasında giyilen kıyafetlerin özellikleri, okunan şiirlerin içeriği ve yapılan teatral/dramatik rollerin sembolik anlamlarının neler olduğu da incelenmiştir. Temel olarak kışı sembolize eden eski yılın zayıflayıp öldüğü ve bereketi simgeleyen yeni yılın gelişinin kutlandığı bu oyunda birtakım işlevler vardır. Bu işlevler kültürün işlevleri bağlamında değerlendirilmiş ve eğlenme, toplumsal değerlere destek verme, eğitim, kültürün aktarılması ve baskıdan arınma gibi işlevlerin bu oyunun sürdürülebilirliğinde önemli olduğu görülmüştür. Ayrıca bu oyun yağmur yağdırma töreninde de oynanarak farklı bir işleve bürünmüştür. Son olarak sözlü kültürün birçok unsurunda olduğu gibi bu oyun da İran Türklerinin kültürel kimliklerinin korunması ve geleceğe aktarılmasında önemli rol oynamaktadır.

Anahtar Kelimeler: İran Türkleri, Merasim, Köy Seyirlik Oyunu, Köse-Gelin, Bereket.

Sayfa: 26-44

İRAN’IN HEMEDAN İLİNİN GÜNCEL ETNİK VERİLERİ VE TÜRK NÜFUSU ÜZERİNE

Abdulkadir Atıcı, Araştırma Makalesi

Günümüz İran coğrafyası Türkoloji çalışmaları açısından son derece önemlidir. Derin bir tarihe ve medeniyete sahip olan bu coğrafya gerek tarihî arka planıyla gerekse de günümüz itibarıyla zengin bir hazine durumundadır. Bu hazinenin keşfedilmesi ve anlaşılması için İran Türkoloji çalışmalarında pek çok disiplin kendi zaviyesinden önemli sorulara cevap aramakta ve elde ettikleri verileri farklı disiplinlerin de kullanabileceği şekilde bilim dünyasıyla paylaşmaktadır. Bu bağlamda İran Türkoloji çalışmalarının önemli sorularından biri de şudur: “Günümüz İran’ında Türk nüfusu ne kadardır?” Bu makalede İran’ın Hemedan iline ait nüfus ve etnik verileri üzerinde durulmaktadır. Makalenin çerçevesini 2020 yılında Ahmet Haydari tarafından yayımlanan “Hemedan İlinin Siyasi Bölümlerinin Tarihi” adlı çalışmasındaki veriler oluşturmaktadır. Haydari’nin çalışmasındaki etnik gruplara ait veriler tespit edilmiş ve günümüzde Hemedan ilinde başta Türkler olmak üzere hangi etnik gruplar yaşamaktadır ve nüfusları nedir sorularına cevap aranmıştır. Konu ele alınırken önce tümdengelim yöntemi uygulanmış; İran’dan başlanarak Hemedan iline kadar gerekli bilgiler bir sıra hâlinde sunulmuştur. Hemedan iline ait nüfus verileri ve etnik veriler sunulurken ise tümevarım yöntemi uygulanmış ve veriler köylerden başlanarak ilin tamamını kapsayacak şekilde bir sıraya dizilmiştir. Son olarak da rakamlardan oluşan nicel veriler, nitel bir incelemeye tabi tutularak Hemedan ilindeki başta Türkler olmak üzere tüm etnik gruplar ile ilgili somut çıktılar elde edilmiştir. Elde edilen somut çıktılar, Türk nüfusunun Hemedan ilinin toplam nüfusunun yaklaşık %60’ını oluşturduğunu göstermiştir. İl genelinde Türklerden sonra sırasıyla Lorlar %17,09; Farslar %10,49; Lekler %7,80 ve Kürtler %4,81 nüfusa sahip gruplar olarak tespit edilmiştir. Etnik grupların il genelindeki coğrafi dağılımına bakıldığında ise Türkler Hemedan ilinin yaklaşık %60’ında en çok nüfusa sahip etnik grup olarak karşımıza çıkmıştır. Geriye Kalan %40’lık kısımda ise diğer etnik grupların nüfus çoğunluğuna sahip olduğu sonucuna varılmıştır. Hemedan ilinin merkezi düşünüldüğünde, merkezden kuzeye doğru Türk, merkezden batıya doğru Kürt, merkezden güney ve güneybatıya doğru Lor ve Lek, merkezden güneydoğu ve doğuya doğru ise Fars nüfusunun yoğunlaştığı görülmüştür.


Anahtar Kelimeler: İran, Hemedan İli, Etnik Gruplar, Türk Nüfusu.

Sayfa: 45-87

İRAN’IN YUMUŞAK GÜÇ KAYNAĞI OLARAK ŞİİLİK VE YUMUŞAK GÜCÜN SÜRDÜRÜLMESİNDE İİKK’NİN ROLÜ (İSLAMİ İLİŞKİLER VE KÜLTÜR KURUMU)

İsmail Hakkı Elçi, Araştırma Makalesi

Maddi güç unsurlarına dayanan sert güç dışında yumuşak güç; bir devletin tarihî ve kültürel değerleriyle uluslararası alanda oluşturduğu cazibe ve bu cazibeden elde ettiği faydayı tanımlamaktadır. İran da tarihî ve kültürel mirası üzerinden oluşturduğu yumuşak gücünü etkili bir şekilde kullanmakta, bu güç sayesinde uluslararası alanda elde ettiği faydayı maksimize etmeye çalışmaktadır. İran, yumuşak gücünün önemli bir kısmını velayet-i fakih teorisi ile Şiiler nezdinde kendisi için oluşturduğu kutsallığa dayandırmakta ve oluşturduğu bu kutsallık sayesinde Şiilerin yaşadığı ülkeler üzerinde büyük bir nüfuz elde etmektedir. Orta Doğu dış politikasında Şii merkezli yumuşak gücünü sık sık kullanan İran, bu sürekliliği de oluşturduğu bazı kurumlar ile sağlamaktadır. Bu bağlamda İslami İlişkiler ve Kültür Kurumu (İİKK) en önemli kurumlardan biridir. Kurumun Londra şubesi dışındaki diğer şubeleri Müslüman ülkelerde bulunmakta ve düzenlediği etkinlik, konferans ve seminerlerle sahip olduğu tarihî ve kültürel değerleri bu ülkelerde tanıtmaktadır. Başta Müslüman ülkeler nezdinde olmak üzere uluslararası alanda İran’ı bir cazibe merkezi hâline getirmeye veyahut İran’a karşı mevcut olumsuz algıyı kırmaya çalışmaktadır. Yumuşak bir güç kaynağı olarak Şiilik ve İİKK’nin konusunu oluşturduğu bu makalenin amacı, İran’ın Şiilik üzerinden elde ettiği yumuşak güç ve bu yumuşak gücün sürekliliğini sağlamak için kurduğu İslami İlişkiler ve Kültür Kurumu’nu incelemektir. Makalede ulaşılan temel sonuç; Şiilik inancının İran için önemli bir yumuşak güç kaynağı olduğu, İİKK gibi kurumlarla bu gücün sürekliliğinin sağlanmaya çalışıldığıdır. Makalede tarihsel-betimleyici yöntem kullanılmıştır. Bu çerçevede İran’ın yumuşak gücünün dayandığı kaynakların hem tarihî hem de günümüzdeki durumları verilerek konu ele alınmaya çalışılmıştır. 


Anahtar Kelimeler: Yumuşak Güç, İran, Şiilik, İİKK, Velayet-i Fakih.

Sayfa: 88-109

İRAN İSLAM CUMHURİYETİNDE KADIN AKTİVİZMİ: SİYASAL İTTİFAK VE MÜZAKERECİ SİVİL TOPLUMUN OLUŞUMU

Ayşenur Kırılmaz, Yayın Tanıtım/İnceleme

Samira Ghoreishi tarafından kaleme alınan Women's Activizm in the Republic of Iran: Political Alliance and the Deliberative Civil Society başlıklı İngilizce kitabın tanıtım yazısıdır.

Sayfa: 110-114

HİCRİ KAMERİ I. YÜZYILIN BAŞINDAN SONUNA KADAR ARAPLARIN İRAN FETHİNDE İRANLILARIN ROLÜ (GRUPLAR, SEBEPLER VE ÇEŞİTLİ İŞ BİRLİKLERİ)

İbrahim Yetiş, Tercüme

Müslüman Arapların İran’ı nasıl fethettiği ve Sasani İmparatorluğu’nun çöküşü hakkında farklı teoriler ortaya atılmıştır. Arapların neden ve nasıl büyük Sasani İmparatorluğu’nu yıkmayı başardıkları ve dönemin İran topraklarını yaklaşık olarak yüz yılda nasıl baştanbaşa ele geçirdikleri mühim bir konudur. Fakat bu çalışmanın ana konusu İranlıların, İran’ın fethinde nasıl bir rol üstlendikleri ve fatihlerle nasıl iş birliği yaptıklarıdır. İranlılar canlarını, mallarını, makamlarını korumak, şartların baskısı ve korku gibi sebeplerden dolayı Araplarla iş birliğine yönelmiştir. İranlıların, Araplarla iş birlikleri casusluk, muhbirlik, barındırma ve askerî destek gibi konuları kapsamaktadır. Bu araştırmaya konu olan zaman dilimi, Ebu Bekir’in halifeliği dönemindeki ilk fetihlerle başlayıp III. Yezdicerd’in ölümü ve Hicri I. asrın sonuna kadar devam etmektedir. 


Anahtar Kelimeler: İran’ın Fethi, İran Sakinleri, Hristiyan Araplar, Sebepler, İş Birliği.

Sayfa: 115-128