Türk edebiyatına tercüme yoluyla aslı Farsça yazılmış pek çok eserin kazandırıldığı bilinmektedir. Her ne kadar kökeni hususunda ihtilaflar bulunsa da en azından Türkçe örneklerine göre Farsça örnekleri daha eski tarihlere dayanan Câmasb-nâme de bu eserler arasında yer almaktadır. Câmasb-nâmeler hekimliği ve bilgeliği ile meşhur Dânyâl Peygamber’in oğlu Câmasb’ın başından geçen olayların çerçeve hikâye tekniğiyle işlendiği metinlerdir. Masal ve hikâyenin iç içe geçtiği bu metinler hem Türk halk edebiyatının hem klasik Türk edebiyatının hem de mukayeseli edebiyatın konusu olmuştur. Bilinen ilk Câmasb-nâme tercümesi, Ahmed-i Dâî tarafından kaleme alınmış olsa da en meşhur Câmasb-nâme tercümesi Abdî Mûsâ tarafından kaleme alınmıştır. Tercüme olmasına karşın pek çok telif unsurla bezenen Abdî Mûsâ’nın eseri, kendisinden sonra yazılan pek çok Câmasb-nâme tercümesine de kaynaklık etmiştir. Kaynaklarda rastlanan manzum ve mensur tercümelerden birçoğunun Abdî’nin eserinden kısaltılarak, genişletilerek ya da esinlenerek yazıldığı görülmektedir. Bu çalışmada tanıtımı yapılacak mensur Câmasb-nâme tercümesinde, olayların gelişimi açısından Abdî tesirinden bahsedilebilirse de metin üzerinde bunun somut delillerine tesadüf edilmemiştir. Mütercimi bilinmeyen bu tercümenin temmet kaydından Hicri 1272 (Miladi 1856) senesinin Recep ayının başlarında kaleme alındığı anlaşılmaktadır. Eser, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı Osman Ergin Türkçe Yazmaları koleksiyonunda 0161 demirbaş numarası ile kayıtlıdır. Makalede öncelikle Türk edebiyatında Câmasb-nâme tercümesi geleneğinden kısaca bahsedilecek, ardından söz konusu el yazması eserin tanıtımı yapılarak şekil ve muhteva özellikleri irdelenecektir.
Anahtar Kelimeler: 19. Asır Türk Edebiyatı, Câmasb-nâme Tercümeleri, Binbir Gece Masalları, Mensur Hikâye, Masal, Tercüme Geleneği.
Bu makale, Osmanlı-İran siyasi ilişkilerinin dört yüz yıllık zaman dilimini farklı bir bakış açısı ile incelemekte ve iki ülke ilişkilerini Sünni-Şii, İran-Turan ya da iki Türk hanedanının çekişmesi şeklindeki bir anlayıştan farklı olarak, üç temel ilke ekseninde ele almaktadır. Bu ilkelerin birincisi; Yavuz Sultan Selim döneminde başlayıp Kanuni Sultan Süleyman döneminde son bulan yeni bir sınır inşa etme sürecidir. İkincisi; Osmanlı Devleti’nin kendi sınırları ile İran arasında bir tampon bölge oluşturma ve İranlı unsurları bu tampon bölgenin ötesinde tutmasıdır. Üçüncüsü ise zamana ve şartlara bağlı olarak İran topraklarına sefer düzenleme ve sınır ötesinde bir güvenlik kuşağı tesis etme anlayışıdır. Osmanlı Devleti’nin 1578, 1723 ve 1905 tarihli İran seferleri, sınırda bir güvenlik kuşağı oluşturma sürecinin en bariz örnekleri arasında gösterilebilir. Osmanlı Devleti’nin dört yüz yıl boyunca İran ile siyasi ilişkilerindeki eylemlerinin tamamı bu üç ilkeyi koruma adına yapılan düzenlemelerdir ve devletin doğu siyasetindeki temel politikası bu ilkelerin değişmeden devam etmesini sağlamaktır.
Anahtar Kelimeler: İran, Osmanlı Devleti, Sınırlar, Savaş, Diplomasi.
İnformel uluslararası kurumlar zirve diplomasisi ve uluslararası siyasetin ana platformlarından birine dönüşmüştür. Bu kurumlar, farklı ülkeler arasında siyasi, ekonomik ve jeopolitik alanlarda çok taraflı ilişkilerin genişletilmesinde önemli rol oynamaktadır. G-grupları olarak bilinen informel kurumlar, küresel krizle mücadele için oluşturulmuştur. İnformel kurumların yeni nesillerinden biri, COVID-19 krizi ve Ukrayna krizinin neden olduğu küresel olarak büyüyen gıda kriziyle başa çıkmak için oluşturulan I2U2 grubudur. Bu makale, I2U2’nin kurulmasının ardındaki temel motivasyonları incelemeye çalışmıştır. Bu makalenin amacı, informel kurumlar içindeki iş birliği şeklinin nasıl değiştiğini ve bölgesel ve küresel güçler arasındaki jeoekonomik iş birliğini incelemektir. Bu bağlamda bulgular, I2U2 çerçevesinde Hindistan, BAE, İsrail ve ABD’nin bir “I2U2 gıda koridoru” oluşturarak ikili iş birliklerini çok taraflı bir jeoekonomik düzeye geliştirmeye çalıştıklarını göstermektedir. Bu makale, nitel araştırma yöntemi kullanılarak hazırlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: İnformel Kurumlar, I2U2, Jeoekonomik İş Birliği, Uluslararası İş Birliği, Gıda Güvenliği.
Hae Won Jeong tarafından kaleme alınan “South Korea’s Middle Power Diplomacy in the Middle East: Development, Political and Diplomatic Trajectories” başlıklı İngilizce kitabın tanıtım yazısıdır.
Robert Steele tarafından kaleme alınan “The Shah’s Imperial Celebrations of 1971: Nationalism, Culture and Politics in Late Pahlavi Iran” başlıklı İngilizce kitabın tanıtım yazısıdır.